SARKINTILIK SUÇU
Sarkıntılık suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/1-2.cümle maddesinde düzenlenmektedir. Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar bölümünde düzenlenen bu suç ile kanun koyucu kişilerin vücut bütünlüğünü ve cinsel dokunulmazlıklarını korumayı amaçlamaktadır.
İçindekiler
TCK 102 inci maddesine göre; Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.”
Avukat Mehmet Özcan
Madde metninden de anlaşıldığı üzere; basit cinsel saldırı suçundan daha hafif ceza öngörülen sarkıntılık suçunda, cinsel davranışın “sarkıntılık” düzeyinde kalması gerekmektedir.
Sarkıntılık Suçu Eylemi
Sarkıntılık suçu meydana gelebilmesi için failin, mağdurun vücut dokunulmazlığını cinsel davranışlarla ihlal etmesi ancak bu cinsel davranışın “sarkıntılık düzeyinde” kalması gerekmektedir. Sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel davranış tabirinden; ani, kesik, sürekli olmayan, kısa süreli, devamlılık arz etmeyen cinsel davranışlar anlaşılmalıdır.
Hangi Eylemler Sarkıntılık Suçu Oluşturur?
Cinsel istismar veya saldırı niteliğine bakılmaksızın Yargıtay’ın son dönemlerde vermiş olduğu sarkıntılık kararlarına göre aşağıdaki fiiller sarkıntılık suçu oluşturmaktadır.
1. Mağdurun yanağını okşama,
2. Mağdureye sürtünme,
3. Reşit mağdurenin dudaklarından öpme,
4. Mağdureye sarılarak göğüslerine dokunma,
5. Mağdureye sarılarak öpme,
6. Kıyafetinin içine elini sokarak göğüslerinden tutma,
7. Kendi cinsel organını tutturmaya çalışma,
8. Kıyafet üzerinden kalçasına dokunma,
9. Yolculuk sırasında ön koltukta oturan mağdurenin göğsünü sıkma,
10. Mağdurun ellerini tutarak sarılmaya çalışma,
11. Kalça, bacaklar ve cinsel organına dokunma,
12. Başını omzuna koyarak, eliyle bacaklarına dokunma,
13. Yanakları ve dudağından öpme,
14. Mağdurenin arkasından sarılıp, yanağından öperek kalçasına sürtünme,
15. Mağdurenin göğüslerine dokunma,
16. Eteklerini kaldırıp bacaklarına dokunma,
17. Mağdurenin arkasından gelerek beline sarılma,
18. Öpme,
19. Öpme ve göğsüne dokunmaya çalışma,
20. Omzu ile saçlarına dokunma,
21. Omzundan tutarak, dudaklarından öpme,
22. Cinsel amaçlı ağzını kapatma,
23. Kalçası ile göğüslerine dokunma,
24. Mağdurenin kalçasına dokunma,
25. Bacağı ile omzuna dokunma,
26. On yaşındaki mağduru kucağına oturtarak, saçlarını okşama,
27. On bir yaşındaki mağdurenin elinden tutarak, yanağından öpme,
28. Mağdurenin kolu ile bacağını okşama,
29. On yaşındaki mağdurenin dudaklarından öpme,
30. Bacağına dokunma,
31. Sarılarak odaya çekmeye çalışma,
32. Kalçasına dokunma ve sürtünme,
33. Reşit mağduru kafeteryada, kollarından tutarak öpmeye çalışma,
34. Mağdurenin arkasından gelerek boynundan öpme,
35. Yolda yürürken kalçalarına dokunma,
36. Mağdurenin boynunu öpme,
37. Mağdurun bacağını okşama, kalçasına dokunma,
38. Elini tutarak öpmeye çalışma,
39. Sarılarak öpmeye çalışma,
40. Reşit mağdurun elini tutarak, seni seviyorum, sana hastayım deme,
41. 8 yaşındaki mağdurun çenesinden tutarak, ablasının kollarını ve bacaklarını, babasının aletini, ablasıyla birlikte banyo yapıp yapmadığını sorma, 68
42. Kıyafeti üzerinden cinsel organına dokunma,
43. Arkadan sarılma ve öpme,
44. Yüzüne cinsel amaçlı dokunarak, ağzını kapatma,
45. Kalçasına dokunma,
46. Elini tutup, cinsel organına dokundurma,
47. Omzundan tutarak, göğsüne dokunma,
48. Beline sarılma,
49. Öperek, göğüslerine dokunma,
50. Elinden tutarak, kıyafet üzerinden göğsü ile cinsel bölgelerine dokunma.
Sarkıntılık Suçu Sık Sorulan Sorular
Yazımızın bundan sonraki kısmında sarkıntılık suçu hakkında sık sorulan sorulara yanıt vereceğiz.
Sarkıntılık Suçu Şikayete Tabi midir?
Evet. TCK 102/1-2.cümle kapsamındaki Sarkıntılık suçu şikayete tabi suçlardandır. Bu suç tipinde mağdurun şikayeti üzerine soruşturma ve kovuşturma gerçekleştirilir. Kendisine karşı sarkıntılık düzeyinde cinsel saldırı eylemi gerçekleştirilen kimse, karakola yahut savcılığa giderek şikayetçi olmalıdır. Aksi halde Sarkıntılık suçu resen soruşturulmaz. Sarkıntılık suçunda şikayet süresinin fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay olduğu, bu süre geçtikten sonra şikayet hakkının kullanılamayacağı unutulmamalıdır.
Sarkıntılık Suçu HAGB Uygulanır mı?
Evet. Sarkıntılık suçu cezası şayet HAGB şartlarını sağlıyorsa HAGB uygulanma şansı vardır. Sarkıntılık suçunun cezasının alt sınırının 2 yıl olması nedeniyle yargılamayı yapan mahkeme tarafından alt sınırdan ceza verilerek taktiri indirim sebepleri uygulanması durumunda, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecek ve sanığın sabıka kaydına bu suç işlenmeyecektir.
Sarkıntılık Suçu Cezası Ertelenir mi?
Cezanın ertelenmesi kurumu TCK 51 inci maddesinde düzenlenmekte olup şartlarını sağlaması halinde sarkıntılık suçu bakımından verilen ceza, cezanın ertelenmesi kurumu ile ertelenebilir. Cezanın ertelenmesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması iki farklı kurum olup birbiri ile karıştırılmamalıdır.
sarkıntılık suçu cezası
Sarkıntılık Suçu Zamanaşımı Var mıdır?
Evet, sarkıntılık suçu şikayet süresi altı aydır. Altı aylık zamanaşımı süresi içerisinde şikayet gerçekleşmezse artık şikayet edilemez. Sarkıntılık suçunda olağan dava zamanaşımı süresi ise sekiz yıldır. Uzamış dava zaman aşımı süresi ise on beş yıldır. Fiilin gerçekleştirilmesinden itibaren bu süre içerisinde yargılama tamamlanmaz ise sanık hakkında cezaya hükmolunamaz, TCK 66 ve CMK 223 maddeleri uyarınca sanık hakkında düşme kararı verilir.
Sarkıntılık Suçu Uzlaştırmaya Tabii midir?
Hayır. Sarkıntılık suçu her ne kadar takibi şikayete bağlı suçlardan olsa da CMK 253/3 üncü maddesi gereği cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan olması nedeniyle uzlaştırmaya tabii değildir. Ancak mağdurun şikayetinden vazgeçmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.
Sarkıntılık Suçunda Etkin Pişmanlık.
Sarkıntılık suçunda Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bir etkin pişmanlık hali bulunmamaktadır. Suç niteliği gereği ani ve kısa sürede işlenen bir suç olması, kişinin cinsel dokunulmazlığının hedef alınması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Sarkıntılık Suçu Adli Para Cezası Uygulanır mı?
TCK 102. Maddesinde düzenlenen Sarkıntılık suçunda kanun koyucu yalnızca hapis cezası ön görmüş; hapis cezası ile birlikte ya da hapis cezasının yerine adli para cezası uygulanması ön görülmemiştir. Sarkıntılık suçunda cezanın alt sınırı 2 yıl olduğundan, TCK 50.maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
Sarkıntılık Suçu ile Basit Cinsel Saldırı Suçu Arasındaki Farklar
Fail tarafından gerçekleştirilen eylemin sarkıntılık mı yoksa basit cinsel saldırı mı olduğunun tespit edilmesi sanık açısından son derece önemlidir. Basit cinsel saldırı suçunda ceza alt sınırı 5 yıl iken sarkıntılık suçunda ceza alt sınırı 2 yıldır. Bu nedenle failin eyleminin hangi suçun kapsamında kaldığı kesin ve net bir şekilde belirlenmelidir. Suç vasfının doğru tayin edilmesi, sanığın fazla ceza almasının önüne geçecektir.
Her iki suç da cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmektedir. Ancak basit cinsel saldırı suçunda bu ihlal; belirli bir süre devam etmekte, süreklilik arz etmektedir ve ani hareketler değildir. Sarkıntılık suçunda ise vücut dokunulmazlığını ihlal eden fiiller; ani, kesik, kısa sürelidir. İki suçu birbirinden ayırt etmek için eylemin meydana gelme şekli, süresi, mağdurun gösterdiği dirence göre fiilin son bulup bulmaması gibi hususlar değerlendirilmelidir.
Sarkıntılık Suçu Görevli Mahkeme
Sarkıntılık suçu yargılamalarında görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Örnek vermek gerekirse İstanbul ili Üsküdar ilçesi Muratreis Mahallesi sınırları içerisinde gerçekleşen bir sarkıntılık eyleminde sarkıntılık suçu yargılaması İstanbul Anadolu Adliyesi içerisinde bulunan bir asliye ceza mahkemesinde görülecektir.
Sarkıntılık Suçu Ceza Avukatı
Sarkıntılık suçu soruşturma ve kovuşturma aşamalarında titiz şekilde takip edilmesi gereken bir suç tipidir. Zira suçun basit ve nitelikli hallerinin ayrımı, başka suç tipleriyle aynı anda işlenmesi, doğru ve sonuç odaklı savunma stratejisinin, savunmada izlenecek yolun belirlenmesi gibi konularda doğru zamanda doğru şekilde hareket etmek gerekir. Her ceza dosyasında olduğu gibi henüz soruşturma aşamasında doğru bir savunma stratejisi oluşturulmalı ve takipsizlik ve beraat odaklı bir savunma gerçekleştirilmelidir.
Sarkıntılık Suçu Savunma Stratejisi
Mağdur fail arasında husumet, geçmişe dayalı arkadaşlık sevgili ilişkisi, görgü tanığı, kamera kaydı olup olmaması hususlarına dikkat edilerek soruşturma ve kovuşturma aşamasında etkili bir müdafilik yapılmalıdır. Hangi anda hangi savunmanın yapılması gerektiği dahi bu tür dosyalarda önem kazanmaktadır. Savunma yapmak için bir takım delillerin toplanması ve tanıkların dinlenmesi önemlidir. Savunma stratejisi ne kadar erken oluşturulursa o kadar yararlıdır. Mümkünse karakol veya savcılık aşamasında ifade vermeden önce kararlaştırmak gerekir. Ancak her aşamada strateji üzerine revizeler yapmak mümkündür.
Sarkıntılık Suçu Yargıtay Kararları
Yazının bu bölümünde sarkıntılık suçu Yargıtay kararları paylaşılacaktır.
Yargıtay 14. CD.’nin 30.10.2014 tarih ve 2013/1798 E., 2014/11863 K. sayılı kararı
“Sanığın, mağdureyi takip ederek mağdurenin evinin bulunduğu apartmana girip mağdurenin arkasından yanaşarak belinden sarılması şeklinde gerçekleştirdiği olayda, eyleminin, ”Belirli bir kimseye karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla işlenen, vücut dokunulmazlığını ihlal eden, ani ve kesiklik gösteren hareket ya da hareketler” olarak tanımlanan sarkıntılık suçunu oluşturduğu.”
Yargıtay. 14. CD. 28.10.2014 tarih ve 2014/5219 E., 2014/11731 K. Karar
“Sanığın mağdureyi takip ederek mağdurenin evinin bulunduğu apartmana mağdure ile beraber girdiği, mağdureden kendisini üçüncü kata çıkarmasını istediği, evinin bulunduğu birinci kata geldiklerinde kendisini üçüncü kata çıkaramayacağını söyleyen mağdureyi omuzundan tutarak kendisine doğru çektiği, bunun üzerine yere düşen mağdurenin ağzını eliyle kapattığı, mağdurenin elini ısırıp saçını çekmesi ve bağırması üzerine olayyerinden kaçarak uzaklaştığı olayda, sanığın eyleminin, “Belirli bir kimseye karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla işlenen, vücut dokunulmazlığını ihlal eden, ani ve kesiklik gösteren devamlılık arzetmeyen hareket ya da hareketler” olarak tanımlanan sarkıntılık suçunu oluşturduğu”
Yargıtay 14. CD. 22.09.2014 tarih ve 2012/13556 E., 2014/10229 K. Karar
“…parkta bulunan mağdurenin yanına gidip “çok güzelsin seninle bir şey konuşmak istiyorum” şeklindeki sözler söylediğinin sabit olması karşısında, sanığın mağdureyi omzundan çekerek öpmeye çalışmak şeklinde gerçekleşen eyleminin 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı TCK.nın 103/1. maddesi 2. cümlesindeki sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu”
Yargıtay 14. CD. 07.04.2016 tarih ve 2016/1054 E., 2016/3471 K. Karar
“sanığın mağdurenin cinsel organını sıkması nedeniyle mağdurenin bağırması ve tanık …’in gelmesi üzerine sanığın olay yerinden ayrılması şeklindeki ani nitelikte, devamı bulunmayan, kesik biçimde gerçekleştirdiği eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun anlaşılması.”
Yargıtay 14.CD. 14/10/2014 gün, 2013/1050 Esas 2014/11069 Karar
“… minibüste katılanın yanındaki koltuğa oturduktan sonra elini katı- lanın ceketinin düğmesinin arasından sokarak katılanın vücudunu okşaması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK.nın 102/1. maddesinde yer alan sarkıntılık suçunu oluşturduğu …”
Yargıtay 14.CD. 15/09/2014 gün, 2012/13510 Esas 2014/9894 Karar
“Mağdureyi takip eden sanığın, mağdurenin peşinden apartmandan içeri girdikten sonra mağdurenin kafasını sağ kolunun altına alarak yanağından öpmesi, mağdurenin direnmesi ve annesinin gelmesi üzerine mağdureyi bırakarak olay yerinden kaçması şeklindeki ani nitelikteki, devamı bulunmayan, kesik biçimde gerçekleştirilen eyleminin hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı TCK.nın 103/1. maddesi 2.cümlesindeki sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel istismar suçunu oluşturduğunun anlaşılması …”
Yargıtay 14.CD. 19/06/2019 gün, 2019/2291 Esas, 2019/10136 Karar
“…Oluşa uygun kabule göre sanığın, değişik zamanlarda gerçekleştirdiği mağdurenin arkasından sarılıp boynunu öpmek, dudağından öpmeye çalışmak, kolundan tutup banyoya çekmek şeklindeki eylemlerinin kısa süreli, ani ve ke-sintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında, …”
Yargıtay 14.CD. 11/04/2019 gün, 2015/10083 Esas, 2019/9051 Karar
“…Olay günü sanığın yolda yürümekte olan mağdureye arkadan yaklaşa- rak kalçasına dokunduğu tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla, eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek…”
Yargıtay 14.CD. 04/04/2019 gün, 2015/9467 Esas, 2019/8798 Karar
“…Sanığın, katılana “sen burada bunalırsın, dışarı çık, hava al, seni istediğin yere götüreyim, çok tatlısın, nereye gitmek istersin” diyerek, saçlarını ve yüzünü eliyle okşnma şeklindeki ani, kesintili ve süreklilik arz etmeyecek şekilde gerçekleştirdiği eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu….”
14.CD. 26/03/2019 gün, 2015/9375 Esas, 2019/8501 Karar
“…Sanığın, mağdurenin kalçasına dokunma şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek…”
14.CD. 19/03/2019 gün, 2015/9782 Esas, 2019/8356 Karar
“…Suç tarihinden önce yirmi bir yaşındaki katılanı iş ortamından tanıyan sanığın, olay günü alacak tahsili için gittiği iş yerinde çalışan katılanın masasından kalktığı sırada yanına gelip aniden saçından tutarak öpmesi şeklindeki devamlılık arz etmeyen, ani ve hareketler yönünden kesiklik gösteren eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek…”
14.CD. 07/02/2019 gün, 2015/4190 Esas, 2019/843 Karar
“…Olay günü sanığın dolmuşta yanına oturan mağdurenin bacağını okşadığı tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla; eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek, …”
Av. Mehmet ÖZCAN
