Cinsel İstismar Cezası Nedir?

Cinsel İstismar Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde cinsel istismar suçu ve cinsel istismar cezası düzenlenmektedir. Bu yazımızda cinsel istismar nedir, cinsel istismar suçu nasıl işlenir, cinsel istismar cezası nedir gibi sorulara cevap vereceğiz.

Cinsel istismar ile kastedilen esas olarak çocuğun cinsel istismarıdır. Kanun söz konusu maddede ayrıntılı olarak hangi yaş aralığındaki çocuklar için hangi fiillerin cinsel istismar suçunu oluşturduğunu açıklamaktadır. Her şeyden önce söz konusu cinsel istismar suçunun meydana gelmesi için, mağdurun çocuk olması yani 18 yaşını doldurmaması gerekmektedir.

Cinsel istismar suçu uygulamada genellikle cinsel taciz, cinsel saldırı ve bilhassa reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ile karıştırılmaktadır. Bu yazımızda cinsel istismar suçundan bahsedilecek olup umuyoruz yazının sonunda soru işaretleri kalkacaktır.

İçindekiler

Cinsel İstismar Suçu Nedir?

Cinsel istismar suçu, kanunda “çocukların cinsel istismarı” başlığıyla düzenlenmektedir. Suç birden fazla şekilde işlenebilmektedir. Bunlardan ilki, basit cinsel istismar suçudur. Suçun temel şeklidir ve bu halde fail şehvet saikiyle hareket etmekte, mağdura yönelik davranışlarda bulunmakta ancak söz konusu davranışlar cinsel ilişki noktasına ulaşmamaktadır. Bu halde verilecek ceza sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıdır.

istanbul ceza avukatı

Bununla birlikte, kanunun 103/1. maddesinde sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçu da düzenlenmiştir. Şayet söz konusu hareketler sarkıntılık düzeyinde kalırsa bu halde üç yıldan sekiz yıla kadar ceza öngörülmektedir.

Mağdur şayet on iki yaşını tamamlamamış ise bu halde verilecek ceza istismar halinde on yıldan, sarkıntılık halinde beş yıldan az olmamalı.

Şayet sarkıntılık seviyesinde kalmış cinsel istismar suçunun faili çocuk ise, soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlanmıştır.

Çocuğun basit haliyle cinsel şekilde istismarı halinde 8-15 yıl hapis cezası.
Söz konusu suç sarkıntılık düzeyinde kalırsa, 3-8 yıl hapis cezası.
Mağdur 12 yaşını tamamlamamış ise basit cinsel istismarda 10, sarkıntılık halinde 5 yıldan az olmamalı.
Sarkıntılık halinde fail de çocuk ise soruşturma-kovuşturma mağdurun, velinin, vasinin şikayetine bağlanmıştır.

Kanun lafzına göre, cinsel istismar suçunun meydana gelmesi için;

Her türlü cinsel davranışın; 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamasına rağmen söz konusu fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Şayet mağdur 15 yaşını tamamlamış 18 yaşını doldurmamış ise, bu durumda söz konusu fiilin cinsel istismar suçu olması için fiilin cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Yani; mağdur 15-18 yaş arası ise, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği varsa ve söz konusu fiil cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilmemişse; bu hallerde cinsel istismar suçu meydana gelmez. Bu durumda TCK 104 kapsamında reşit olmayanla cinsel ilişki suçu meydana gelir ve söz konusu suçun şartlarına bakılması gerekir.

Cinsel İstismar Suçunun vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi

Söz konusu cinsel istismar suçu şayet vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilirse, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde cinsel istismar cezası ceza on sekiz yıldan az olamaz.

Cinsel İstismar Cezası Arttıran Haller

Suçun;

Cinsel istismar suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte, işlenmesi halinde cinsel istismar cezası yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar suçunun insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde cinsel istismar cezası yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar suçunun üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından işlenmesi halinde cinsel istismar cezası yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar suçunun vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, işlenmesi halinde cinsel istismar cezası yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar suçunun kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde cinsel istismar cezası yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar suçunun kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde cinsel istismar cezası yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın

(a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da

(b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cinsel istismar cezası yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, cinsel istismar cezası haricinde ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

cinsel istismar iftirası

Cinsel İstismar Suçu Sık Sorulan Sorular

Cinsel istismar suçu ve cinsel istismar cezası hakkında sorulan ve sıklıkla merak edilen aşağıdaki hususlara cevap vermekteyiz.

Cinsel İstismar Cezası Adli Para Cezasına Çevrilmez

Merak edilen sorulardan biri, cinsel istismar suçlarında verilen cinsel istismar cezası için adli paraya çevrilip çevrilemeyeceğidir. Bu soruya vereceğimiz cevap olumsuz olacaktır. Zira cinsel istismar suçlarında verilen hapis cezaları adli para cezasına çevrilemez.

Cinsel İstismar Cezası HAGB Uygulanmaz

HAGB, yani hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kimi suçlarda şartlarının oluşması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması anlamına gelmektedir. Bu hallerde hüküm açıklanmaz ve geri bırakılarak sanık takip edilir. Cinsel istismar suçunda ise hükmün açıklanamsının geri bırakılması HAGB kurumu uygulanmamaktadır.

Cinsel İstismar Cezası Ertelenmez

Cinsel istismar cezası hakkında HAGB uygulanamadığı gibi erteleme kararı verilmesi de mümkün değildir. Cinsel istismar cezası ertelenemez.

Cinsel İstismar Suçu Uzlaşma Kapsamında Değildir

Bilindiği üzere kimi suçlar uzlaşmaya dahildir ve tarafların anlaşması halinde dosyalar uzlaşma vasıtasıyla kapatılır. Uygulamada genellikle hakaret ve tehdit dosyalarında görülen uzlaştırma kurumu cinsel istismar suçu kapsamında kullanılmamaktadır. Cinsel istismar suçu uzlaştırma kapsamında değildir. Taraflar bu suçta uzlaşama kurumundan yararlanamazlar.

Sarkıntılık Düzeyinde Cinsel İstismar Suçu Şikayete Tabidir

Cinsel istismar suçunun hangi hallerinin şikayete tabi olduğu, hangi hallerinin resen soruşturulması ve kovuşturulması gerektiği merak edilmektedir. Cinsel istismar suçunun yalnızca sarkıntılık suretiyle işlendiği hal şikayete tabidir ve bu halde mağdurun, velisinin veya vasisisin şikayeti aranır. Bu haller dışındaki cinsel istismar suçlarında suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir, resen harekete geçilir.

Cinsel İstismar Suçu Görevli Mahkemesi

Cinsel istismar suçlarında görevli mahkeme ikiye ayrılmaktadır. Suç şayet sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçu ise bu durumda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Bunun dışında kalan cinsel istismar suçlarında görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Örneğin İstanbul ili Üsküdar ilçesinde gerçekleşen basit cinsel istismar suçunda görevli ve yetkili mahkeme İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi olabilir. Buna karşılık İstanbul ili Üsküdar ilçesinde gerçekleşen sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçunda görevli ve yetkili mahkeme İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi olabilir.

Cinsel İstismar Avukatı

Cinsel istismar suçu hem fail hem mağdur açısından titizlikle takip edilmesi gereken bir suç tipidir. Çalışkan Hukuk Bürosu olarak cinsel istismar suçlarında şüpheli ve sanık avukatlığı yapmaktayız. Yaptığımız savunmalarda önceliğimiz beraat odaklı çalışmak ve müvekkilin adil yargılanmasını sağlamaktır. “Cinsel istismar iftirası” olgusu üzerinde durduğumuz ve suçun işleniş şeklini, iddiaları, iddia sahiplerinin beyanlarını incelediğimiz dosyalarda mağdur ve tanık beyanlarının güvenilirliğini değerlendirmekte, bu doğrultuda savunma stratejisi oluşturmaktayız. Her cinsel suç dosyasında öncelikli olarak fail ve mağdur arasındaki ilişki değerlendirilmeli ve muhakkak bir savunma stratejisi oluşturularak istikrarlı şekilde çelişkisiz beyanlarda bulunulmalı.

Cinsel İstismar Suçu Yargıtay Kararları

14.CD. 25/06/2019 gün, 2018/10668 Esas, 2019/10337 Karar

“… Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma, doktor raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın, parmağını mağdurenin cinsel organına soktuğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eyle- min çocuğun basit cinsel suçunu oluşturması nedeniyle ilk derece mahkemesince buna göre hüküm kurulması gerekirken, çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunun işlendiğinin kabulüne dair gerekçede yer alan deliller ile dosya içeriğinin de çeliştiği gözetilip 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkeme hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi, … ”

14.CD. 17/06/2019 gün, 2019/3114 Esas, 2019/10047 Karar

“… Suç tarihinde on altı yaşı içerisinde bulunan mağdureyle ilgili kadın doğum uzmanınca düzenlenen 14.07.2015 tarihli raporda “hymende saat 3 hizasında şüpheli yırtık ?” şeklinde bilgi verilmesi karşısında, ilk derece mahkemesince dosyanın adli tıp uzmanına tevdiiyle mevcut ifadeler ve rapor gözetilerek olay nedeniyle mağdurenin kız- lık zarının bozulup bozulmadığı hususunda rapor aldırıldıktan sonra neticesine göre sa- nığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile eylemin basit cinsel istismar düzeyinde kal- dığının tespiti halinde TCK’nın 61. maddesi de gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile 5271 sayılı CMK’nın 230/1- b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik isti- naf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine aykırı davranılması, … ”

14.CD. 17/06/2019 gün, 2019/3428 Esas, 2019/10033 Karar

“ … Bozma ilamından sonra teşdit gerekçeleri açıklanırken suçun işleniş şekli açısından değerlendirilen, sanığın cinsel istismar eylemlerini gerçekleştirmek için olay öncesinde dükkanda olan eşini değişik bahanelerle uzaklaştırmasının dosya kapsamına göre suçun işleniş şeklini etkileyen bir neden olmadığı, ayrıca sanığın güttüğü amaç ve saik açısından; sanığın, mağdureye yönelik öncelikli olarak sarkıntılık seviyesinde istismar eylemleriyle başlayıp, mağdurenin bu davranışlara ses çıkarmaması ve razı olması halinde ileriye dönük olarak mağdureye yönelik davranışlarının şekillerinin de farklıla- şacağının, ancak mağdurenin sanığın eylemlerine rıza göstermemesi nedeniyle bunları gerçekleştiremediği şeklindeki gerekçenin ise varsayıma dayalı olduğu gözetilmeden bu hususların teşdit gerekçesi olarak gösterilmesi, …”

14.CD. 21/05/2019 gün, 2019/3014 Esas, 2019/9892 Karar

“… Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalardaki çelişkili ve uyumsuz ifadeleri, sanığın suçu inkara yönelik istikrarlı savunmaları, mağdurenin psikolojik du- rumuna ilişkin gözlem ve görüşme rapor içerikleri ile duruşma ifadelerinde hazır bulu- nan sosyal hizmet uzmanının görüşleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın savunmanın aksine atılı suçları işlediği hususunda cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, …”

14.CD. 25/12/2017 gün, 2015/159 Esas, 2017/6706 Karar

“… Sanığın kayalık alanda mağdureyle yalnızken göğsüne dokunarak organ sok- maya çalıştığı esnada, mağdurenin bağırması üzerine eylemine son vermesi şeklinde gelişen olayda, sanığın eylemini tamamlamasına ciddi bir engel neden bulunmayıp or- manlık alanda yalnız kaldığı mağdurenin bağırması üzerine icra hareketlerine kendiliğinden son verdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 36. maddesinde dü- zenlenen gönüllü vazgeçme hükümlerine göre mevcut haliyle eylemin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı hüküm tesisi, …”

14.CD. 19/12/2017 gün, 2015/297 Esas, 2017/6553 Karar

“… Mağdurenin aşamalardaki anlatımları, oluş ile tüm dosya içeriğine göre sanığın, cinsel ilişki teklifini kabul etmeyerek kendisine karşı koyan mağdureye yönelik başladığı icra hareketlerine onun aşılabilir mukavemeti dışında başkaca harici engel olmaksızın son verdiğinin anlaşılması karşısında, mevcut haliyle eylemin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten mahkûmiyet hükmü kurulması, …”

İletişime Geçebilirsiniz